28 Eylül 2014 Pazar

Kolay Nail Art: Desenli Delgeç ve Bant

Hepinize merhaba,

Elimdeki desenli delgeclerden nail art yapmaya calistim. Once cift tarafli bantin yapiskanligini elinizle biraz giderin. Daha sonra da deseni cikarin. Hepsi bu :) ben yapiskanligini biraz fazla aldigim icin istedigim gibi duzgun olmadi desenlerim ama boyle bile olsa ustune glitter ojeler surerek, daha iyi gorunmesini saglayabilirsiniz. Son olarak taban renginizin tamamen kurudugundan emin olun. Ayrica banti yapistirip deseni cikardiktan sonra, banti dikkatlice hemen sökün.

Bende 5 tane delgec vardi ama digerini bulamadim. Elimdekilerle de bunlar cikti. Ah bi de bu kadar sabirsiz olmasam daha duzgun olacaklardi :)








Sizce de basit degil mi?

Hepinize sevgiler <3
Damla

25 Eylül 2014 Perşembe

Golden Rose Rich Color 38 ve Golden Rose Jolly Jewels 115

Hepinize merhaba,

Bu rengi cok sevdim :) Aslinda GR'un bu koleksiyonunun tum renkleri sahane. Kapaticiliklari, kuruma hizi sahane. Tabi ben aliskanliktan mi bilmiyorum yine iki kat uyguladim ama tek katta da duzgun surulurse tirnak cizgisini kapatiyor. Jolly Jewels serisi zaten muhtesem. 







Nasil begendiniz mi? 

Sevgiler <3
Damla

23 Eylül 2014 Salı

Kelancolor ve China Glaze Oje Renkleri

Hepinize merhaba,

Aldigim ojelerin renklerini gostermek istedim. İlk resimde tek kat uygulamasini goruyorsunuz. Tek kat bence tirnak cizgisini kapatmasi acisindan cok iyi degil.


Altta ki resimlerde ise iki kat uygulanmis hali var. China Glaze mat bitirisli, Kleancolor neonlarin ise gayet guzel parlak bitirisleri var ve surumu kolay. Ah bi de o kadar minik olmasalar :)



Kameram olmadigi icin kullandigim fotograflari telefonumla cekiyorum. Evet resimler tam anlamiyla mukemmel cikmiyor ama yapacak bir sey yok, kusura bakmayin lutfen :)

Siz ne dusunuyorsunuz renkler hakkinda? Ben sevdim =)

Sevgiler <3
Damla

Nail Art: Vol.10 Oje Şişesi / Nailpolish Bottle

Hepinize merhaba,

Sonunda China Glaze ojemi deneme firsati buldum ve tabi Ebay'den aldigim simleride :) 

Ojenin rengi bir harika ama surmesi feci zor. 1 saniyede kuruyor inanin o.O 
Cok hizli surmeniz lazim ve eger suremezseniz firca izi kaliyor. Parlak bir bitirişi yok. Hatta tamamen mat bitirişli ama dedigim gibi rengi cok hos.

Desenleri ise Klean Color'dan aldigim neon ojelerle ve dotting pen ile yaptim. Son olarak Secte Vite top coat kullandim. Top coat bir harika yani hemen kuruyor ve cok parlak. Ama bazi yerlerde cekme yaptigini okumustum. Bilemiyorum bekleyip gorecegim. Umarim begenirsiniz.  China Glaze siselerine benzetmeye calistim biraz. Tatli durdu bence :)




Sevgiler <3
Damla

22 Eylül 2014 Pazartesi

Oje Koleksiyonum: Vol.2 ELF, COLOR CLUB ve AVON Ojelerim

Hepinize Merhaba,

İyileşme sürecinde hala evdeyim. Bu nedenle bende bol bol post hazırlamaya çalışarak bu zamanı değerlendiriyorum. Sırada Elf, Color Club ve Avon ojelerim var. Elf ojeleri İnstagramda bir satıcıdan aldım. CC ojeler ise bir online alışveriş sitesinden. 

1. ELF


 Elf Fairy Dust

 Ne yazık ki bu ojenin adı yok elimde

 Elf Coral Dream

 Elf Golden Goddess

 Elf Gold Star


2. COLOR CLUB


Color Club ojelerin performansı çok iyi gerçekten. Çabuk kuruyorlar ve kalıcılar. Nail art için çok uygunlar.

 CC WARHOLL(muhteşem)

 CC SUGAR RAYS

 CC RAD NOMAD

 Ne yazık ki ismi yazmıyor.

 CC MUSE-ICAL

3.  AVON

 

Simliler harici diğer oje hediye gelmişti. Açıkçası Avon ojeler konusunda çok fazla fikrim yok. 

 Avon Fuchsia Dazzle

 Avon Silver Plated

 Avon Gold Flecked

 Avon Rave

Hepinize kocaman öpücükler <3
Damla



















Sağlık: Otrivine Bağımlılığı ve Nasıl Kurtuldum

Bugün yine sağlıkla ilgili bir konuyu paylaşacağım sizinle. Belki bir çoğunuz bu ilacın ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Ama bilenler şuan neyden bahsedeceğimi anlamıştır. 

Seneler önceydi. Üşüttüm ve doktora gittim. Daha üniversite de okuyordum. Reçetemi aldım ve eczaneye gittim. İlk kez orada karşılaştık kendisiyle. Ondan bir canlı gibi bahsediyorum çünkü benim için öyle. Kurtulması zor, baş belası bir canavar benim için! Kendisi burun açıcı bir sprey. Ama bildiklerinizden değil. Kullanmayanların anlaması için şöyle söyleyeyim. Nefes alın. Aldınız mı? Şimdi bu nefesin 4-5 kat inanılmaz ferahlıkta ve rahat olduğunu hayal edin. Aldığınız oksijen inanılmaz gelir. 

 *Fotoğraf Google'dan alıntıdır.

Hastalık boyunca ilacı kullandım. Hastalık bitti ama o da ne!? Hala burnum tıkanıyor. Bende mecburen ilacı sıkıyorum.önceleri günde bir-iki doz. Sonraları 5-6 doza kadar çıktı. Nöbetçi eczane tanımı önemliydi benim için. Evden çıkarken telefonumu,cüzdanımı,anahtarımı ve "sevgili" spreyimi kontrol etmeden çıkmazdım. Evde mi unuttum o.O Eyvaaaah. Hemen eczane bulmalıydım. Sıktığımda cidden o kadar iyi nefes alıyordum ki. Her tıkandığımda elim spreye gidiyordu. Artık eczaneden yedekli alıyordum. Odamın her köşesinde spreyler vardı. Şunu belirtmem lazım ne doktor ne de eczacı hiç bir uyarıda bulunmadı bana. Çevremde alışmıştı artık. Tabi o zamanlar bir tek bende var sanıyodum. Bir kaç sene sonra mentollüsünü keşfettim. İlaç zaten 5-6 liralık birşey. Aman Allahımmmmm o mentol, uçuyordum mutluluktan böyle bir ferahlık olamazdı. Artık favorim oydu. Seneler geçmeye başladı. Şimdiki nişanlımla çıkmaya başladık. Önceleri alışmıştı sonra bırak şu spreyi diye başımın etini yedi. 1-2 sene sonra artık internetten konuyla ilgili yazılar bulup bana okuyordu. Doktora gitmemiz gerektiğini, ameliyat olup kurtulacağımı söylüyordu. Hastanelerden nefret ederim. Zorunlu kalmadıkça gitmem ve evet ameliyat kelimesi bile başlı başına beni korkutmaya yetiyor. Herneyse bir gün yine üşüttüm. KBB doktoruna gittim. Burun içine de kamerayla baktı. Biraz spreyden bahsettim. Et var sanırım dedim. 2. Kez kontrol etti et fln yok dedi. Olması gerekenler var, onlarda zaman zaman iner ve şişer. Şişince kendi kendine iner dedi. Sustum. Üstünden 1 sene daha belki daha fazla süre geçti. Bu ilaç kokainden daha zararlı. Evet yanlış okumadınız. Nişanlım artık iyice sinirlendi. Bu ilacı uzun süre kullandığınızda koku duyunuzu kaybediyorsunuz. Tüm bunları okuduğumda korkmaya başladım. Ayrıca bıkmıştım. Her unuttuğumda eczane aramaktan, sürekli çantamda taşımaktan, paranoyak gibi çantamı kontrol etmekten, özellikle kışın burnum tıkandığında uykumdan uyanmaktan, hatta ödediğim paraya bile acıdım. En önemlisi sosyal hayat dışında sağlığım için korkmaya başladım. Ve bırakmaya karar verdim ama bunu kendim için eziyete dönüştürmeden yapmam gerekiyordu. O yüzden bir anda kesmek yerine tek burun deliği ile başladım. Kimse inanmadı bırakacağıma. 16 Nisan 2014 günü başladım. Sağ deliğe sıkmıyordum. Sadece sola. Dolayısıyla sol kısım açıktı ve az da olsa nefes alıyordum. Sağ taraf ise tamamen kapalıydı. Bir ay böyle devam ettim. İki kez alışkanlıktan yanlışlıkla sağ deliğe de sıktım ama pes etmedim. Daha dikkat ettim ve bir süre sonra sağ delikten nefes almaya başladım. Sorun şu ki siz spreyi kullandığınız da etler tembelleşiyor. Onların yapması gereken işi sprey yapıyor. Spreyi bıraktığınızda önce değişen bir şey olmasa da etler yavaş yavaş toparlanıyor ve görevlerini yerine getirmeye başlıyorlar. Artık hazırdım diğer delik için. Muhteşem nefes alamıyordum evet. Yani spreyi kullandığımda ki açıklık kesinlikle yok. Bunun olmasını beklemeyin ve evet o ferahlığı özleyeceksiniz ama sakın dönmeyin. Ve ilacımı bıraktım. Elimdeki tüm spreyleri attım. Birgün çanta değiştirince içinde eski bir sprey buldum. Onu atma şerefide nişanlıma düştü :) 

Şuan da %100 nefes alıyor muyum hayır. %85 diyebilirim ki bu oran benim için inanılmaz çünkü senelerce ilacı kullandıktan sonra bunu bile beklemiyordum. Ameliyat da olmadım. Kısacası artık özgürüm :) Evet gurur duyuyorum kendimle :) Bu bağımlılığı yaşayan çok insan var. Bir kısmı bilinçli, bir kısmının ise haberi bile yok zararlarından. Yardımcı olarak okyanus suyu hatta vicks kullanabilirsiniz. Ben bir kez vicks kullandım sadece. Onun haricinde ihtiyaç duymadım. Bir de çok daha zararsız spreyler var. Asla Otrivine gibi değiller, öyle bir performans beklemeyin hatta tadları iğrenç. Ama size bu süreçte yardımı dokunabilir. 

Umarım ihtiyacı olanlar bu yazımı okur ve yardımı dokunur. En azından bir kez bu şekilde bırakmayı deneyin. Başarılı olacağınıza eminim. Sorunuz olursa sormaktan lütfen çekinmeyin. 

Sevgiler <3
Damla

Sağlık : Tırnak Batması ve Tedavi Sürecim

Hepinize selamlar :)

Bu kez Pazartesi olmasına rağmen size evden yazıyorum. Çünkü raporluyum. Rahatsızlığım ise tırnak batmasıydı ve farkettim ki bu dertten muzdarip gerçekten çok fazla insan var. Bende kendi deneyimleri yazarsam, bir kişiye dahi olsa faydam dokunabilir diye düşündüm ve burdayım :)  Baştan belirteyim uzun bir post oldu. Sıkılabilirsiniz belki. Yine de eğer bu rahatsızlığı çekiyorsanız okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca bir sorunuz olursa mutlaka yorum yazın ya da mailimden ulaşabilirsiniz. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

Öncelikle sorun ne kadar aynı olsada, rahatsızlık herkeste farklı sonuçlara neden olabilir. Herkesin tırnak yapısı, genetiği farklıdır. Benim yaptığımı yapın demek için burada değilim. Dediğim gibi sadece kendi tecrübelerimi paylaşmak için yazıyorum.

Rahatsızlığımın Başlangıcı:

Geçen kış Shoetek'ten modeline bayıldığım Zara tarzı zımbalı bir biker bot aldım. Bayıla bayıla da giymeye başladım. E malum sabah 8 akşam 5 çalışıyorum ve giydiğim zaman da saatlerce ayağımda kalıyor bot. Aslında dar ayakkabılarla hiç sorunum olmadı bu zamana kadar. Herneyse aradan birkaç ay geçti. Başta sol tırnağımın, sağ yanında kapalı ayakkabıyı giydikten bir kaç saat sonra hafif ağrı olmaya başladı. Çok önemsemedim. Sonra sağ tırnağımın sol tarafında başladı ve geçen bu sürede sol tırnağımda ki ağrı daha da ilerledi. Şunu belirtmeliyim ki hayatımda hiç pedikür yaptırmadım ve tırnaklarımı hep düz keserim. Sonuç olarak her kapalı ayakkabıyı giydikten belli bir saat sonra canım yanmaya başlıyordu ve bu sosyal hayatımıda etkiliyordu.

Rahatsızlığımın İlerlemesi:

Artık bir sorun olduğunu biliyordum. Bilindik özel bir hastanenin ortopedi bölümüne muayene için gittim. Doktor öncelikle şikayetlerimi dinledi. Daha sonra muayene için sedyeye oturdum ve ayakkabımı çıkardım. Baktı ve güldü !! "Tırnak batması dediğiniz bu muydu siz de pek bir şey yok. Bize bu şikayetle gelen hastalarınki sizden çok farklı" gibi şeyler söyledi. Doktora gitmeden önce çok araştırma yapmıştım. Seçeneklerim azdı. Ya düzenli pediküre gidip, bir kaç ayda bir batığı aldıracaktım ki benimki dipte olduğu için korkunç acı çekecektim ve batık ilerleyecekti. Elendi! Tırnağımı çektirecektim ki bu seçeneği hiç düşünmedim direkt eledim. Uzadığında tekrar batacaktı ve hem estetik hem de acı bakımından benim için imkansızdı. Tırnak yatağı revüzyonu yaptıracaktım. Forumlarda çok okudum. Yapılan ufak ameliyattan sonra korkunç ağrılardan, hatta 1 ay yürüyememekten bahsediliyordu. Korktum ! Ve alternartif bir tedavi olan tel takma yöntemi bana daha "insancıl" geldi. Doktora bahsettim hevesle atladı. Evet yapıyorum ikisini şu fiyata hallederiz ama başka bir yerde yapıyorum bu işlemi ve işte kartımmmm. Arayın beni :/ hepsi bu. Dar ayakkabı giyme. İltihap olursa işte ilaçların al ve kullan. Hadi güle güle!!!!!!!!! 

Çok sinirlendim. Beni ciddiye bile almadı. Bir doktorun yaklaşımı bence asla böyle olmamalı. Dışarı çıkar çıkmaz kartı yırtıp attım. Tel için farklı yerlerden fiyatlar aldım ve evet fiyatlar yüksekti. Teli en az 6 ay takmam gerekecek ve bu sürede belli aralıklarla gidip yeniletecektim. Bu sürede yaz ayları yaklaştı. Ucu açık bir çok babet edindim. Haftaiçi onlarla, haftasonu parmak arası sandalet ve terlikle ağrısız sızısız 1 hafta öncesine kadar hayatıma devam ettim.  Şunu söylemeliyim ki hiç bir zaman iltihabım,akıntım,kanamam,şişme,kızarıklık olmadı bende. Yani dışardan baktığınızda normal bir tırnak görünümündeydi ve kapalı ayakkabı giymediğim sürece hiç bir sorunum olmadı.

Tedaviye Karar Verme ve Yapılan İşlem:

Yaklaşık 1 buçuk hafta önce havalar bozulmaya başladı. Yağmur yağıyordu ve ben açık ayakkabı giymek zorundaydım. Bu rahatsızlık hem fiziken hem de psikolojik olarak etkiledi beni. Bir dolu ayakkabım vardı ama giyemiyordum. Ağrım olduğunda cidden moralim bozuluyordu ve kafama takmıştım. Bir yol bulmalıydım. Yine araştırmaya başladım ve bir doktorun ismini buldum. Op. Dr. Şahin Nami. Hakkında olumlu tonla yorum vardı farklı yerlerde. Tabi ki önce şüpheyle yaklaştım. Adını hiç duymadığım, Esenler de özel bir hastane de çalışıyordu. Ayrıca tırnak batması konusunda fazla iddialıydı. Aklıma not ettim ve bir kaç gün daha geçti. Bir gün iş çıkışı servise bindim. Kalkmasını beklerken pantolonumun belini yukarı çekmek istedim. Ağırlığımı ayaklarıma verdim ve tam çekerken ayağım kaydı ve tırnağım ön koltuğun sert bir yerine feci hızla çarptı. Allaahımmmmm !!! O nasıl bir acı gözlerim yaşardı. Hatta tırnağım orta kısmından biraz kırıldı. Böyle bir zonklama olamaz. Bu rahatsızlık boyunca birilerinin tırnağıma yanlışlıkla basmasından hep çok korkardım. Neyse ki olmadı ama bu çarpma sonrası yeter dedim bu şekilde yaşayamam! Hastaneyi aradım. Randevu sistemiyle çalışmıyormuş doktor. Öncelikle ücretsiz bir ön görüşme yapılıyor. Ona göre karar veriyorsunuz. Nişanlımla düştük yollara. Çok stresliydim. Deli gibi korkuyordum. Hastaneye girdik. Doktor operasyondaydı. Biraz bekledikten sonra odasına aldı bizi. Korktuğumu farketti. Herkes böyle geliyor ama aslında korkulacak hiç bir şey yok merak etme dedi. Tırnağıma baktı. Gayet iyi gözüküyor, basit bir işlemle sıkıntımın giderilebileceğini söyledi. Sonra bilgisayarın ekranını bana çevirdi. Resimlerle yapılacak işlemi anlattı. Sorularımı yanıtladı. Yaklaşımı gayet iyi ve sempatikti. Biraz rahatlamıştım. İkisini de hemen yaptırmaya karar verdim. İtiraf ediyorum iğneden korkan bir insanım. Kolumu ve dişçideki iğneleri saymazsak daha önce başka bir bölgeden iğne yaptırmadım. Zaman zaman yaptırmamak için de çaba harcadım :) İşlem için parmağın uyuşturulması gerekiyordu ve korkuyordum. Vezne işlerini hallettik. Evet ücret biraz külfetli ama özel sigortamdan dolayı ben ödediğim ücreti geri alacağım.Bir odaya alındım. Sedyeye uzandım. Hazırlıksızdım hatta tırnaklarımda kırmızı ojelerim vardı :) hemşireyle doktor geldi. Doktorun yaklaşımı cidden çok şefkatliydi. Önceki gittiğim doktordan ve yaklaşımından bahsettim. Hak verdi. Tel tedavisi için ise ömrünün sonuna kadar takman lazım. Tel takılınca rahatlama oluyor ama çıkardığınızda değişen birşey olmaz dedi. Neyse Nişanlımın elini sıktım ( canım aşkım çok destek oldu bana, onsuz yapamazdım) Doktor iğneyi gösterdi. Boyu kısa bir iğneydi. Hemşire soğutucu bir sprey sıktı. Önce Sol parmağın dış kısmına yaptı. Çok hafif hissettim ama kesinlikle korkulacak birşey yoktu. Her parmağa 4 kez yapılacaktı aynı iğne. Sonra parmağın iç kısmına yapıldı. Aynı işlem her parmağa iki kez uygulandı. Hatta sol parmağımda hiç acı hissetmedim diyebilirim. Doktor etimin yumuşak olduğunu, bundan dolayı da acıyı fazla hissetmediğimi söyledi. Ve iğneler bittiğinde bu şekildeydim.



Daha sonra operasyonun yapılacağı odaya alındım. Nişanlımda yanımdaydı. Doktor geldi. İşleme başlıyorum süre tutun bakalım ne kadar sürecek dedi. Korkacak birşey yok güle oynaya çıkacaksın buradan dedi. Süreyi başlattık bir yandan da sohbet ettik. Sağ tırnak bitti bakın süreye dedi. 4 dakika sürmüştü ve hiç bir şey hissetmemiştim :) aynı şekilde sol tırnakta bu sürede bitti. Hemşire bandajladı ve bitmişti. Müşahade odasına alındım. 



10 dakika uzandım ve gerekli raporları, belgeleri alıp çıktık. Şunu belirtmem lazım. Kesinlikle yalnız gitmeyin ve arabasız da olmazsanız iyi olur. Çünkü dönüşte arka koltukta ayaklarımı uzatarak geldim. Bana antibiyotik,ağrı kesici, dikişler alındıktan sonra ( her parmağımda 1 tane dikiş var) kullanmam için bir krem tarzı ilaç ve eğer çok ağrım olursa yaptırmam için bir iğne verdi. İlaçlarımı aldık ve eve gittik. Uyuşukluk eve gittikten yarım saat kadar sonra geçti ve ağrım başladı. Bilmiyorum benim sanırım çok ilerlememesinden ve iltihapsız olmasından da olabilir dayanılmayacak bir ağrım olmadı. Ağrı kesici aldım ve uygun saatte de antibiyotiğimi içtim. Size yapmanız gerekenlerle ilgili bir kağıt veriliyor. Hangi gün pansumana, hangi gün dikişlerin alınacağı ve nelere dikkat etmeniz gerektiği yazıyor. İşlemi cumartesi günü yaptırdım. İlk gün ayağa kalkmamanız gerekiyor. Kan hücum edince cidden fena zonklama ve ağrı oluyor ( 1 kez wc ye kalktım) Pazar günü pansumana gittik. Ayaklarımın yanlarına basarak biraz yardımla yüreyebiliyordum. Pansumanda acır diye ürktüm. Sol parmağımda hiç acı duymadım. Sağ parmağım biraz yandı. Pansumanda tırnaklarımı gördüm. İnanın dikiş olmasa normal tırnaktan farkı yok. Hatta hemşire şaşırdı. Çok güzel yapılmış, nerede yaptırdınız diye sordu. Doktor çok iyiymiş dedi. İnanılmaz hafiflemiştim, mutluydum. Eve döndük.
Pansuman sonrası böyleydi:


 Ve bugün pazartesi. 8 günlük raporluyum. Bugün çok daha rahatım. Nerdeyse hiç ağrım yok. Ayaklarımın yanlarına basarak yürebiliyorum. Ama yine de çok fazla ayakta kalmamanız gerekiyor. Ben mümkün olduğunca uzatıyorum ya da yatıyorum. Çünkü bir süre sonra hafif ağrı başlıyor. Bugün antibiyotik dışında ilaç almadım. Yarın son pansumanım var. Terlik vs.. Giyemiyorum bandajdan dolayı ve ayaklarım üşüyordu. Bende tozluk giydim ve birazcıkta bandajımı süsledim :))) 


Sonrasında nasıl olur bilemiyorum. Batan kısım alındı ve kökü yakıldı. Doktor aynı bölgede bir daha asla tırnak çıkmayacağına garanti verdi. Şimdilik tek sorunum evde sıkılmam. İşi özledim. Yapacak birşey bulamıyorum. Ama sonuçta çok mutluyum. Yarın yapılacak pansumandan sonra bu kadar bandaj yapılmayacak. Açık bir yaram yok zaten. 

Sanırım benim şu noktada tek tavsiyem ilerlemeden tedaviyi yaptırmanız olacak. Nette birçok korkutucu yorum okuyacaksınız. Bende okudum. Hatta bu postu yapmamın bir nedeni de bu. Hiç bir yerde bu kadar açıklayıcı, net bir anlatım bulamadım. Benim yaptığımı yapın da demiyorum. Ama alternatiflerinizi iyi düşünün. İnanın tedavilerde çok yüksek ücretler alınıyor ve bu tedavilerin bazıları işe yaramıyor. Hastanedeyken sırf bu rahatsızlıktan gelen bir çok insan vardı. Hatta benden önce Zonguldaktan sırf bu doktor için gelen ve işlemi yaptıran bir hasta da vardı. Biz çıktıktan sonra da sırada bekleyen çok kişi vardı. Bu kadar insanın Şahin beyi tercih etmesinin bir nedeni olmalı. En azından gidip ücretsiz ön görüşme yapabilirsiniz. 

Tedavim henüz bitmedi. İyileşme sürecinden sonra tırnaklarımın son halini de göstereceğim. Bu rahatsızlığı yaşayan herkese geçmiş olsun dileklerimi yolluyorum. İlerlemeden hemen tedavi ettirin. Umarım en kısa sürede sizde kurtulursunuz.

Son olarak bilmiyorum denk gelip okur mu ama doktorum Şahin Bey'e cok tesekkur ederim :) 

Sevgilerimle <3 
Damla



18 Eylül 2014 Perşembe

Oje Koleksiyonum Vol.1 FLORMAR




Merhaba hepinize,

Flormar ojelerini açıkçası çok sevmiyorum. Evet son çıkardıkları seriler nispeten eskiye göre iyi ama bilmiyorum belki ambalajından belki de önceki kötü deneyimlerimden dolayı açıkçası uzağım kendilerine :/

Zaten sayılarının azlığından da anlayabilirsiniz.





 <3

İçlerinde daha henüz kullanma fırsatı bulamadıklarım var evet itiraf ediyorum :) ama sanırım favorim değişmeyecek. 392 no sen bir harikasın :)))

Siz Flormar ojelerini nasıl buluyorsunuz? 

Sevgiler <3
Damla


Online Shopping - Beauty Joint Kargom Geldiiiiii :)

Merhabaaaaa :)

Dün sonunda beklediğim kargom elime ulaştı. Paketlemesi o kadar iyiydi ki zor açtım. İstediğim gibi kozmetik yerine gift yazmışlardı. Yaklaşık 16 günde geldi ki bence o kadar da uzun bir süre değil. 



Paket gördüğünüz gibi gayet sağlam :)


İçinden çıkan güzellikler de bunlar <3 ahhh keşke şu kargo ücreti daha düşük olsa :( 

Kleancolor ojelerinin isimleri ve renkleri de böyle



En kısa zamanda renklerini tanıtacağımmm. 

Hepinize kocaman sevgiler <3
Damla